ESKİGEDİZ’DE HAYVANCILIK

 Eskigediz’in doğal yapısı ve bitki örtüsünün zenginliği, hayvancılık için uygun olmasına karşılık, hayvancılık istenilen seviyede değildir. Özellikle küçükbaş hayvancılık, geleneksel yöntemlerle yapıldığından hayvanlardan alınan et ve süt miktarı, olması gerekenden azdır. Eskigediz’de doğası gereği koyundan çok keçi üretimi yapılır. Eskigediz'in dağlık coğrafyasında kekikle beslenen hayvanların lezzeti tüm çevrede ünlüdür. Küçükken kısırlaştırılan erkek keçi, oğlak ve çepişden yapılan sırık kebapları, Eskigediz’in en ünlü ziyafet yemeğidir. Yine bu hayvanların etlerinden yapılan Gediz Güveci’de çevrede haklı bir üne sahiptir. İyi bir planlama ve etkili bir tanıtımla bu lezzetlerin Eskigediz dışında da tadılması sağlanabilir.

Eskigediz’de son yıllarda yüksek verim alınan büyük baş hayvan yetiştiriciliğine olan ilginin giderek artması, ilçede bir süt ve süt ürünleri sektörünün doğuşuna zemin hazırlamıştır.

ESKİGEDİZ’DE SANAYİİ

Eskigediz nüfusunun temel geçim kaynağının tarım olmasına karşın, ilçede kimya, mobilya, tarım, inşaat ve tekstil alanlarını kapsayan sanayii kolları da oldukça gelişmiştir. Petrole dayalı kimya sanayii dalında 
Esoil (Madeni Yağları) ve Lastik Fabrikası, Tekstil dalında ise Aytuğ Çorapları ve küçük kapasiteli Atölyeler yer almaktadır. Eskigedizde İnşaat alanında ise Egemar Mermer Fabrikası ayrıca tarım üzerine Güner süt ürünleri fabrikaları Eskigediz'in ekonomi dünyasında öne çıkan kuruluşlardır.

ESKİGEDİZ’DE MADENCİLİK

 Eskigediz’de madencilik delince ilk akla gelen linyit kömürü işletmeciliğidir. Eskigedizlinin maden kömürü ile ilk tanışması 1924 yılına rastlar Saz Köy’de kömürün izlerinin bulunmasıyla birlikte araştırmalar yoğunlaştırılmış. Sazköy - Gökler hattının geniş bir kömür havzası olduğu ortaya çıkarılmıştı. 1940'lı yıllara değin kömür üretimi son derece kısıtlı olarak yapıldı. Kurulan maden şirketleri aracılığı ile Eskigediz’de madencilik sektörünün modern anlamda faaliyete geçmesi, 1948 yılında başladı. O yıl ilk ana damara ulaşılan yıldır. Açılan ilk ocaktan çıkarılan kömür, 6000 kaloriye sahip, nemsiz ve uzun alevli olma özellikleri ile işletmecilerin yüzünü güldürmüş ve geleceğe dönük umutları artırmıştı. Eskigediz kömür havzasında ikinci işletme 1955 yılında açıldı üretilen kömür iç piyasada büyük ilgi gördü ve Eskigediz’de ulaşım sektörünün doğuşuna zemin hazırladı. Kömür taşıyan kamyon sayısının hızla artması şoför ve muavinlik mesleğinin Eskigedizli gençler arasında en popüler meslek haline gelmesine yol açtı. Madencilik taşımacılığı, taşımacılık da, oto tamirciliğini doğurmuştu.

Artık Eskigediz'in kaderi değişiyordu...

O güne kadar tarım, inşaat, küçük ticaret ve zanaatkârlık dallarından başka çalışma alanı bulamayan gençlerin önüne, çalışabilecekleri üç ayrı alan birden açılıvermişti. 1970-1980lere gelindiğinde nakliye kamyonlarının sayısı 700’e, maden ocaklarında çalışan işçi sayısı ise 2500’e ulaşmıştı. Madencilik Eskigediz ekonomisinin lokomotifi olmuş, ticaret alabildiğine canlanmış ve halkın yaşam standardı yükselmişti. Ancak ne yazık ki, madencilik sektörü kazanımlarını yeni yatırımlara yöneltemedi. Daha önceki yıllarda ticaret ve konservecilik dallarında faaliyet gösteren sektör, ne kendi teknolojisini yenileyebildi, ne ürettiği kömürü kok yapımına uygun olduğu halde kok kömürüne dönüştürebildi ve ne de, Eskigediz’de kurulabilecek bir fabrikada enerji olarak tüketmek için proje üretebildi. Oysa kok kömürü üretimi, bir ara hayata geçirilmiş olumlu sonuç alınmasına karşın, uzun ömürlü olamamıştı.

İşte tam bu noktada, Eskigediz madenciliğini derinden etkileyecek olan, özellikle büyük kentlerin hava kirliği sorunu patlak verdi. Şehirler kış geldiğinde nefes alamıyor, adeta boğuluyordu. İnsan sağlığını tehdit eden tehlikenin boyutları karşısında içlerinde Gediz kömürünün de olduğu kömür türlerinin soba ve kaloriferde yakıt olarak kullanılması yasaklandı. Şehirlerden sonra fabrikalar da kömür alımını durdurunca,   üretilen kömür elde kaldı. Madenciler, işçiler, nakliyeciler, oto tamircileri ve bunlarla ticari ilişkisi olan esnaf çevrelerinde büyük bir hayal kırıklığı yaşanmaya başlandı.

Önce işçilerin büyük bir bölümü işini kaybetti. Sonra kamyoncular ... ve sonra sıra oto tamircileri ve esnafa geldi. Eskigediz”e göç tersine döndü, kamyonlar birer birer elden çıkarıldı. Krizin boyutları çok büyüktü. Üç bini aşkın ailenin bu krizden etkilendiğini söylersek, Eskigediz gibi küçük bir kasaba için bunun ne anlama geldiğini anlamak daha kolay olur.

Eskigediz’de linyit kömürü dışında antimon yataklarının da olduğu eskiden beri biliniyordu.1966-1970 yıllarında yapılan araştırmalar sonunda, Dereköy’de 364.000 ton, Göynük ve Çukurören’de ise 924.000 ton antimon rezervinin olduğu anlaşıldı. Cebrail Köyü’ndeki tesislerinde ürettiği antimon cevherini işleyen Metsan, kömür işletmeleri dışında üçüncü madencilik kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Kaynak: Çağlar Boyunca Gediz  (Eskigediz Belediyesi Kültür Yayınları)

394