Eskigediz’de Sosyal Yaşam

             J.Slotkin kültürü “devam eden ve gelişen davranış biçimleri” olarak tanımlar. İnsanoğlu ananeye dayalı bu davranış biçimlerini doğumundan başlayarak, içinde yaşadığı aile, okul ve çevresinden öğrenir.

            Bu kuşaktan kuşağa aktarılan kültür değerleri ferdin temel kişiliğini oluşturmasında etkin rol oynar. Bunun için kültür değerlerimizi öğrenmek, kendimizi öğrenmek anlamına gelir.

            Gediz’in sosyal yaşamına ait geleneğe dayalı kültür karakterini diğer bir deyişle görenek ve geleneklerini ana başlıkları ile şöyle özetleyebiliriz :

 Aile, Komşu ve Akraba İlişkileri

             Gediz’in geleneklere dayalı aile yapısı 1970 Depremine değin “geniş aile” tipinde idi. Haneyi oluşturan fertler: Ana, baba, evli oğullar ve eşleri,çocukları ve evlenmemiş kız ve erkek kardeşlerden oluşuyordu. Depremden sonra Gediz’in yeri değiştirildi ve her çekirdek aileye bir konut verildi. Böylece Eskigediz’deki geleneksel aile tipi, ister istemez çekirdek aile tipine dönüştü.

            Geleneksel Gediz evinde hane halkı reisi ve aynı zamanda evin sahibi olan babaydı. Akrabalık ilişkileri bütün bir yaşam boyunca sürerdi ki, bu da hanenin temelini oluştururdu. Babanın hane içinde mutlak bir otoritesi vardı, ve oğulların babalarına itaat etmesi beklenirdi. Babanın yanında içki ve sigara içilmez,bacak bacak üstüne atılarak oturulmaz ve yüksek sesle konuşulup gülünmezdi.

            Hane içindeki yetişkin kadınlar hane için çalışırdı. Çamaşır, bulaşık yıkama,yemek yapma,çocuk bakma,ev temizliği yapma gibi günlük işlerin dışında, bağ ve tarla işlerinde çalışma, kışlak zahireyi hazırlama, pekmez kaynatma gibi ağır işlerde de hep onlar vardı. Kadınlar sokakta yürürken erkeklerin önünü kesmez,önce onların geçmesini beklerdi. Yemek mutfaktaki ocakta,odun ateşinde ve toprak kaplarda pişirilir ve yer sofrasında genellikle bir kaptan yenirdi. Sofrada konuşulmaz ve gülünmezdi. Yemekten sonraki temizlik için leğen kullanılır, leğen, ibrik, sabun ve havluyu getirip götürme işini gelinler üstlenirdi.

            Yatma zamana gelince yüklük adı verilen dolaplardaki yataklar çıkarılıp yere serilir,sabahları da özenle toplanıp aynı yere yerleştirilirdi. Banyo,alt bölümü yıkanma yeri olarak inşa edilmiş bu yüklüklerde yapılırdı.

            Akşamları erkekler kahvelere giderken,kadınlar komşu gezmesine gitmeyi tercih ederdi.

            Delikanlılar büyüklere ağabey ve amca,akranlarına sağdıç,kendinden küçüklere de oğlum diye seslenirdi.

            Mahalledeki komşular arasında mutlak bir sosyal denetim vardı. Gelenek dışı davranışlar eleştirilir ve kınanırdı. Aile içi sorunların çözümünde bile mahallenin saygın kişilerinin arabuluculuğuna önem verilirdi. Akraba ve komşu,yetişmekte olan çocukların terbiyesi ile yakından ilgilenir,komşu gerekirse komşu çocuğunu babası gibi azarlar ve tembihlerde bulunurdu.

            Komşuluk ilişkilerinin temelini,yardımlaşma ve paylaşma oluştururdu. “Başına bir şey gelse,uzaktaki akrabalarından önce komşun yetişir” düşüncesi ile hareket edilerek iyi ve kötü günler komşularla paylaşılırdı. Pekmez ve bulgur kaynatma,makarna kesme,yufka açma,tarhana yapma gibi kış hazırlıklarında,hastalık,ölüm,düğün ve davet gibi sıkışık zamanlarda komşu komşunun yardımına koşardı.

            Akrabalar birbirini ziyaret ederdi. Aralarında sık sık yemek davetleri yapılırdı. Doğumda, sünnette, okula başlamada,askere gitmede, evermede, hastalık ve ölüm gibi sıkışık ve sıkıntılı günlerde akrabalar arasında sıkı bir işbirliği kurulurdu.

            Akraba ilişkilerinde amca baba yarısı,teyze anne yarısı gibi görülürdü. Pişen ya da toplanan ilk mahsulden komşu ve akrabaya gönderilirdi. Ayrıca hasta ve ölü evine en aşağı bir hafta olmak üzere yemek verilirdi. Ölü evine yapılan taziye ziyaretine “Hüküm Allah’ın Ziyareti” verilen yemeğe de “Eren Yemeği” denirdi. Cenaze sahipleri de cenazenin gömülmesinden birkaç gün sonra taziyeye gelenlere “Hayır Pidesi” dağıtırdı. İçine haşlanmış et ve helva konan pideler muska gibi katlanarak dağıtılırdı. Zaman içinde hayır pidesinin yerini çörek,ekmek ve şeker aldı.

            İnsan ilişkilerinin özel bir yanı da kan kardeşliği, süt kardeşliği ve ahiret kardeşliği ile ilgili olanıydı. Taraflara mutluluk ve mutsuzluğu paylaşma ve her koşulda yardımlaşma görevi yükleyen bu ilişkiler günümüzde unutulmuş gibidir.

            Evlenmeler Gediz’in sosyal yaşamında en göz alıcı eğlence fırsatları yaratırken, komşular ve akrabalar arasında da dayanışmaya dayalı ilişkilerin pekişmesini sağlardı. Düğünler için sonbahar ve kış mevsimi tercih edilir ve bir ailenin neredeyse bir yıllık gelirine mal olurdu. Evlenmeler daha çok görücü usulüyle yapılırdı.

 Ekmek Etme

            Gediz’de 1970 Depremine değin ekmek, evin kadınlarınca mahalle fırınında yapılırdı. Her on günde bir evin kadınlarının bütün bir gününü alan ekmek yapma işine Gediz’de “ekme etme” denirdi. Kasabada iki tane somun ekmeği üreten fırın olmasına karşın Gedizliler “Pazar Ekmeği” dedikleri somun ekmeğinden çok ev ekmeğini tercih ederdi.

            Ekmek etme günü evin kadınları fırında yakılacak odunu unu hazırlar ve teknelerini de alıp fırının yolunu tutardı. Fırından çıkan taze ekmeklerden birkaç tanesi “göz hakkı” olarak dağıtılırdı. Ekmek yapıldığı gün sade,soğanlı ve peynirli pide de yapılırdı.

 Çamaşır Günü

            Her hanenin ekmek etme gününden başka bir de çamaşır günü olurdu. Evin kadınları biriken çamaşırları yıkamak için ya, Kayacık, Salur çamaşırlıklarını ya da, kasaba içindeki genel çamaşırlıklardan birini seçerdi. Çamaşırlıklara genellikle birkaç komşu kadını hem yardımlaşmak, hem de birbirlerine soluk yoldaşı olmak için birlikte giderdi. 

Kış Hazırlıkları

            Yaz  sonuna doğru tüm evlerde telaşlı bir kış hazırlığı başlardı. Un öğütme,pekmez bulgur kaynatma,tarhana salça yapma,turşu kurma,nişasta çıkarma, makarna şehriye kesme,yufka pişirme gibi işler yapılırdı.

            Ayrıca kışın yakılacak odun,hayvanların yiyeceği saman ve yem de hane halkının düşünmek zorunda olduğu önemli ihtiyaçlardandı. Küpe kavurma basma,kuyruk ve iç yağı ile susam yağının karışımından düzme yağı hazırlama ve et kurutma da o günlerin vazgeçilmez kış hazırlıkları arasında idi.

            Evin bir odası kışlık meyveleri depolamak için ayrılırdı. Asmalık üzüm salkımları özenle iplere dizilip duvarlara asılır, elma, ayva, muşmula gibi diğer meyveler kümeler halinde odanın zeminine serilirdi.

            Kış hazırlıklarını eksiksiz tamamlayanlar kışı sorunsuz atlatır,ev gezmeleri ve davetlerde çekme helvası (pişmaniye), kar helvası sefaları yaparak kışın tadını çıkarırdı.

Yaren Odaları

            Erkekler aynı değer yargılarını paylaşan dostları ile bir araya gelerek yaren odası kurardı. Kökleri ahilere kadar uzanan bir gelenekten gelen yaren odalarının her birinin bir adı vardı.

            Yaren başı tarafından yönetilen ve üyeleri arasında sosyal ekonomik dayanışmayı,sohbet edip eğlenmeyi amaçlayan geleneksel kökenli bu kurumlar işlevlerini günümüzde de sürdürmektedir.

            Sohbet denen yemekli ve müzikli eğlence geceleri üyelerin evlerinde ve sırayla yapılırdı. İster yaren sohbeti,ister akraba daveti olsun misafirlerin önüne mutlaka “takım yemek” çıkarılırdı. Takım yemek, çorba, et, dolma, su böreği, bamya, pilav, tatlı, sütlaç, salata ve hoşaftan oluşurdu.

            Gediz’in yemek kültürü, halkın dilinde hoş deyişlere dönüşmüştü. İşte bunlardan birkaçı :

            Çorba çavuş

            Et vezir

            Gerisi ıvır zıvır

            Çorba köyden güç bela çıkarır

            Pilav tarlaya kadar götürür

            Et hem götürür hem getirir

            Ye eti iç suyu donsun

            Ye tatlıyı içme suyu öysün...

            Deyişlerdeki ete övgü dikkat çekicidir.

            Takım yemeği sonunu işaret ettiği için pilava “kara haberci” tatlıdan sonra verildiği için de sütlaca “itfaiye” yakıştırması yapılan Gediz’de bu gelenek azalsa da sürmektedir.

 Gediz’de Bahar Şenlikleri

            Nisan ayının ilk pazarı Eskigediz’de halk Topçu Kayasına çıkar,gelen baharı karşılardı. Bir hafta sonra da Hacıbaba Köyü bu geleneksel bahar gezilerinden ikincisine ev sahipliği yapardı. Nisanın son pazarı Kayacıkta sadece kızların katıldığı ve kendi aralarında eğlenerek piknik yaptıkları Kız Kayacığı günü idi. Mayısın ilk pazarı ise tüm Gediz halkının katılımı ile bir bahar şenliğine dönüşen Kayacık günü idi. O gün kayacık,geleneksel kıyafetlere bürünmüş kadınları,çelik-çomak oynayan,uçurma uçuran çocukları,mallarını satmaya çalışan satıcıları ile cıvıl cıvıl, coşkulu bir kalabalığı ağırlarlardı.

 Gediz’de Gösteri Günleri

             Yaz mevsiminin sonuna doğru yoğun işlerinden bunalan halkın imdadına cambazlar,motosiklet göstericileri ve çadır tiyatrocuları ile çadır göstericileri yetişirdi.

            Muammer Yankı Çığrıl her yaştan Gedizlinin yıl boyunca beklediği ve hiçbir gösterisini kaçırmadığı ünlü cambazdı. O ekibiyle her yıl Gediz’e gelir. İpini Kocabahçe Meydanında kurardı. Halk her gün meydanı hıncahınç  doldurur,cambazın hayranlık uyandıran gösterilerini birkaç kuruş karşılığında heyecanla izlerdi.

            Dev ahşap bir silindirin düz duvarına motosikleti ile tırmanıp daireler çizen motosiklet göstericisi de Gediz’de büyük ilgi ve heyecanla karşılanırdı.

            Gediz’in tek düze sürüp giden sosyal yaşamını renklendirip canlandıran en önemli etkiliklerden biri de çadır gösterileri idi. Ülke dışından getirilen yılan,sırtlan,maymun gibi farklı iklimlerin hayvanları birer hilkat garibesi (garip yaratık) diye tanıtılır ve çadırlarda sergilenirdi. Çeşitli sanatsal etkiliklerin sergilendiği çadır tiyatroları ise en çok gençler arasında ilgi görürdü. Gediz’de ilgi ile izlenen en önemli spor dalı güreşti. Özellikle bahar aylarında düzenlenen güreş müsabakalarına o günlerin ünlü güreşçilerinin yanı sıra yöre güreşçileri de katılırdı. Göklerli Halil,Üçbaşlı Şerif,Güneyköylü Kara Mahmut,Ahmet ve Hacı Mehmet pehlivanlar çıkardıkları güreşlerle üne kavuşmuş Gedizli pehlivanlardı.

            Cirit oyunları ve dombay (manda) güreşleri de halk arasında heyecanla izlenen etkiliklerdendi.

 Namaz Odunu    

       

Kandil günlerinde çocuklar, bir Osmanlı mahalle örgütü olan ve mahalle yerleşiklerinin ortaklaşa karşılanması gereken giderleri için kurulmuş Avarız Akçası Vakfı ile ilgili bir geleneği sürdürdü.

Daha önceden hazırlıklı olan ev sahibi bu çağrıya mutlaka uyar,çocuklara ya birkaç odun,ya da birkaç kuruş verirdi. Çocuklar topladıkları odun ve paraları cami ihtiyaçlarının karşılanması için mahalle imamına teslim ederdi.

Ramazan Ayı ve Ramazan Topu

             Ramazan ayında iftar ve sahur zamanı Topçu Kayasından atılan topla duyurulurdu. Çocuklar iftar saatlerinde kümeler halinde toplanır ve hep birden :

            Topçu topunu atamazsın

            Kızını bana satamazsın!       

Diye bağırarak kendilerince topun bir an önce atılmasını sağlamaya çalışırdı. Akşam namazına camiye gelenler, beraberlerinde bolca iftarlık getirir ve bunları cami avlusunda toplananlara dağıtırdı.

            Teravih namazını her akşam başka bir camide kılmak o günlerin vazgeçilmez geleneklerinden biri idi. O günlerin sahur yemekleri özenle hazırlanırdı. Özellikle kavurma ve hindi suyu ile yapılan tirit, su böreği,tepsi lokumu, erik hoşafı ile sevilerek yenen sahur yemeklerindendi.

            Küçük çocukları oruca alıştırmak için “tekne orucu” adı ile anılan yarım gün oruç tutturulurdu. Çocuklar iftar vaktinde alınan iftarlıklarla sevindirilir ve böylece oruca alıştırılırdı.

 Dinî Bayramlar

             Dini bayramlarda bayram yerlerine, dolanma, tahterevalli ve salıncaklar kurulur, çocuklar bayram paralarını buruda harcardı. Ramazan Bayramı için çörek, Kurban Bayramı için mutlaka baklava yapılır,bayram ziyaretine gelenlere ikram edilirdi.

            Kurbanlık hayvanlar arife günü süslenir ve çocuklar tarafından topluca gezdirilirdi. Bayramlık giysiler terzi çıraklarınca evlere dağıtılır,evin erkekleri bayram namazına bayramlıklarını giyerek giderdi.

 Pazar İşi

             Gediz halkının en önemli geçim kaynağını tarım oluştururdu. Toplanan üründen elde edilen gelir, ailenin gaz, tuz, bez, şeker, çay gibi ihtiyaçlarını karşılamada kullanılırdı. Pazara götürülecek sebze, meyve ve tahılın toplanması, taşınması ve satılmasında evin erkekleri kadar kadınlarına da büyük iş düşerdi.

            Gediz’de haftanın günleri çevre yerleşim pazarlarının adları ile şöyle anılırdı.           

            Pazartesi                      Örencik

            Salı                              Emet

            Çarşamba                    Uşak Pazarı

            Perşembe                    Cuma Akşamı

            Cuma                          Cuma

            Cumartesi                    Gediz Pazarı

            Pazar                          Gireği (Aslanapa’nın eski adı)

            Gediz pazarı 100’e yakın köy halkının pazarlandığı çevrenin en kalabalık ve canlı pazarlarının başında gelirdi. O gün geçimini tarımdan sağlayanların yanında Gediz esnafının da yüzü gülerdi. Köylerde dükkan olmadığı için başta güveç dükkanları,helvacılar ve kebapçılar olmak üzere tüm dükkanlar dolar taşardı. Demircilik, nalbantçılık, semercilik, kalaycılık, tenekecilik gibi bu günün Gediz’inde artık görülmez olan iş kolları o günlerin en gözde mesleklerindendi.

            Gediz’de Cuma günleri de hayvan pazarı kurulurdu. Bu günün statü belirleyici ev-araba-iyi bir iş üçlemesi o günlerde halkın dilinde,

            Tekmende bağım

            Uluoymak ta evim

            Şıngırdaklı eşeğim var         

            biçiminde seslendirildi.  

Karcı

             Yaz aylarının kavurucu sıcağında Gediz sokaklarında “Karcı geldi ha!” diye bağırarak eşeğine yüklediği karı satmaya çalışan karcılara rastlanırdı. Karcılar karı, Şaphane Dağı’ndan getirir, testere ile kestikleri bir parça karı birkaç dilim ekmek ya da beş on kuruş para karşılığı satardı.

            Aslında karcılık zor bir işti. Karcılar sonbaharda dağın en çok kar tutan bölgelerinde çukur açar, kışın yağan kar bu çukurları doldururdu. Yaz gelince karcılar eşek ve katırlarla sarp ve tehlikeli patikaları aşarak kar çukurlarına ulaşır,hayvanlara yükledikleri karı Gediz’e getirerek lokantacı ve kahvecilere,kalanını da sokaklarda halka satardı.

 Gediz’in Günlük Konuşma Dilinde Kullanılan Gediz’e Özgü Sözcükler

 

            Annaç                                                 karşı taraf

            Alsan                                                  gösteriş

            Abranmak                                            toparlanmak

            Avkmak                                               azarlamak

            Alaklamak                                           acele etmek

            Ahar                                                   yalak

            Ayar                                                    tahıl ölçeği(1 kile)

            Anduvarı                                              sınır duvarı

            Angnanmak                                         boylu boyunca yatıp uzanmak

            Altılama                                               küçük görmek, hor görmek

            Buymak                                              üşümek

            Beketmek                                           kapamak

            Badanaz                                              bitkilerde külleme hastalığı

            Beregarı                                              şöyle-böyle

            Cıba                                                    çocuk

            Cıbareşi                                              aort damarı

            Cıngırdık                                             tahterevalli

            Cumaaşamı                                         Perşembe

            Cocur  tavuğu                                     hindi

            Çükündür                                            şeker pancarı

            Cona                                                   kalça

            Candırmaöldüren                                 muşmula

            Beşbıyık                                              muşmula

            Dada                                                   bebek

            Dedek                                                 böbrek

            Dumağı                                               nezle

            Demiste                                               toprak dam

            Dedeyemişi                                         yabani mersin(Enir)

            Dalamak                                             ısırmak

            Enke                                                   işaret sıfatı

            Ellak                                                   yağcılık yapan

            Evvede                                                keşke

            Ebermek                                             getirmek

            Essah                                                 sahi

            Evsmek                                               çokluk

            Erpik                                                   et için-yumuşak

            Evehlemek                                           sabırsızlık

            Encik                                                   enik

            Eyisoyu                                               iyice

            Eza                                                     kibrit

            Eletmek                                               götürmek

            Eşra                                                    kavgacı

            Farımak                                              yaşlanmak

            Fernos                                                bir çeşit gaz lambası

            Gavgımak                                            zıplamak

            Gale                                                    gayri-artık

            Kabıldak                                             kozalak

            Gelberi                                                tırmık

            Geriz                                                   kanalizasyon

            Gırgır                                                  fermuar

            Gavız                                                  buğday kabuğu

            Gireği                                                  Pazar

            Kıllensimek                                         önemsemek

            Galçın                                                 çizme

            Göveri                                                 sebze

            Göze                                                   kalbur

            Gökgörmedik                                      sonradan görme

            Gerezlimek                                          korumaya almak

            Günaşkı                                               ayçiçeği

            Haranı                                                 büyük tencere

            Hırşa                                                   mutlaka

            Havrız                                                 lazımlık

            Horta                                                  dedikodu

            Hemnolmak                                         kin duymak

            Hışdanmak                                          aldırış etme

            Hinçik                                                 şimdi

            Iskıran                                                 hamur kazıyıcı

            Irvak                                                   kaynatılmış şerbet

            İlezir                                                   rezil

            İlikmenkandili                                      bir tür gaz lambası

            İdare lambası                                       bir tür gaz lambası

            İmik                                                    beyin

            İsteyici                                                dilenci

            Hıyra                                                   vazgeçilmezi

            Küşküre                                              rende

            Kaharna                                              testi, küp yapılan atölye

            Kesmik                                               kil

            Kef                                                     pişen etin suyu üstünde biriken köpük

            Kabayel                                              lodos

            Kehel                                                  tembel

            Kemkem                                             pısırık zayıf

            Kelem                                                 lahana

            Kuşhane                                              bir çeşit tencere

            Kuşbidesi                                            madımak otu

            Karlık                                                 tavandan dama çıkılan bölüm-tavan ışıklığı

            Kupa                                                  bardak

            Mında                                                 murdar

            Makalet                                              tafra

            Müzmehel                                           ziyan olma

            Mintan                                                ½ kile tahıl ölçeği

            Malak                                                 kapı madalı

            Makmakpilav kuşu                               baykuş

            Nefeli                                                  küçük üzüm salkımı

            Öymek                                                içine işlemek

            Ösen                                                   herhalde

            Pişirgeç                                               ekmeği fırına sürmede tahta araç

            Söngiye                                               fırını temizlemekte kullanılan bir çeşit süpürge

            Sürüntü                                               aşağılık

            Sangıdak                                             şaşkınlık yaratacak biçimde aniden

            Sangı seli                                             ani sel baskını

            Sangı ölümü                                         ani ölüm

            Saka                                                   bir tür geleneksel giyisi

            Sivitmek                                              çaresiz-büzülmüş

            Sile                                                     hayvan yemliği

            Sarımsak tirkisi                                    sarımsak döyücü tahta havan

            Sabolalı                                               sabahtan beri

            Şivşirme                                              kışkırtma

            Şaybıl                                                  şımarık

            Şinik                                                   ¼ kile tahıl ölçeği

            Şapına                                                 üzüm ezmekte kullanılan bir çeşit havuz

            Şılama                                                 parlama

            Sıyırma                                                taze fasulye

            Sığır biriği                                            sığırların toplandığı yer

            Şarşör                                                 ağzına geleni söyleyen

            Onmak                                                iyileşmek

            Tülleme                                               atlama

            Teyin                                                   sincap

            Tırkazlama                                          kapıyı sürgüleme

            Tıngırtokmak                                       takla

            Tura                                                    dam

            Ters                                                    gübre

            Tersik                                                 gübrelik

            Tapsımak                                            tadı bozulmak

            Tokat                                                  tahta çit

            Tatavıya                                              boşuna

            Teriyolmuş                                          iyi olmuş-oh olsun

            Teperotu                                             havuç

            Tatlıçorba                                            aşure

            Uzacık                                                sapan

            Ursulamaya                                         gözü kapalı

            Ürüsüm                                               moda

            Yastıgaç                                              üstünde hamur açılan tahta

            Yolak                                                  yol kenarındaki su yolu

            Yalım                                                  galiba

            Yılık                                                    düz olmayan –yamuk

            Yuluk                                                  eski ayakkabı

            Yazlık                                                 sofa

            Zere                                                    sahiden

            Zırıncımak                                           inlemek

            Yeyni                                                  hafif

            Yivme                                                 gelişme

            Gediz Atasözleri

             At ile kadının yediği aranmaz

            Ağzını açma, çuval ağzı aç

            Anırmayan eşeğin varsa kahve kapısına bağla

            Ananın ekmeğine kuru, çorbasına duru denmez

            Aslını inkar eden haramzadedir.

            Allah dağına göre kış verir.

            Delik taş yerde kalmaz.

            Elmayı soya soya,armudu saya saya, üzümü çöpüne kadar,pekmezi küpüne kadar.

            san ye,dayak bulursan kaç

            Elle mantar avına çıkılmaz.

            Fırıldak yap para kap.

            Güzellik bir sivilceye,zenginlik bir kıvılcıma bakar

            İyilik iyilik olsa, koca öküze bıçak vurulmazdı

            Kırkından sonra kız alma el alır,çay kıyısından ev alma sel alır.

            Korkarım orta cemrenin kışından, sarı öküzü ayırır eşli eşinden.

            Keşkek dövüldükçe tatlanır.

            Kul daralmayınca Hızır yetişmez.

            Kara gün kararıp kalmaz.

            Malın boğazdan geçeni maldır.

            Sağ olana her gün bayram

            Görünen dağın ardı yakındır.

            Varsa evde huzurun, gir oyna çık oyna, yoksa evde huzurun gir ağla çık ağla.

            Yalanın endazesi olmaz.

            Yaş satan taş satar.

            Yiyenle doğrayan bilir.

            Kardeş kardeşin ne onduğunu, ne öldüğünü ister.

            Dükkan kapısı hak kapısıdır.

            Sizin evde yiyelim içim, bizim evde gülüp oynayalım.

            Olmayacak hacıyı deve üstünde yılan sokar.

 Gediz Deyimleri

 

            Al bohçaya dönmek                                           kızarmak

            Ananın kül attığı yer                                           çok yakın

            Ağırlığını yenitmemek                                         değerini düşürmemek

            Aşık atmak                                                        yarışmak

            Aşığını kurşunlamak                                           işini bilmek

            Akarken doldurmak                                            fırsatı değerlendirmek

            Başına tuz torbası geçmek                                 sorumluluk almak

            Başını bağlamak                                                evlendirmek

            Cibresi çıkmak                                                  çok yorulup terlemek

            Çember parası olmak                                         işe yaramamak

            Çeşidi kırık                                                       çok çeşitli

            Cuma bağına gitmek                                         tatil günü bağa gitmek

            Değirmen mi sattın                                           israf etmek

            Dışarda hava adam arıyor                                 hava çok soğuk

            Et bırakmak                                                    külbastı pişirmek

            Ekmek yazmak                                               ekmek hamurunu dizmek

            Ekti oğlak                                                       eline ayağına dolaşmak

            Enine boyuna                                                  iri cüsseli

            Ekmeğini eline almak                                       iş sahibi olmak

            Ev kaldırmak                                                   ev temizliği yapmak

            Ekmek etme                                                   ekmek pişirmek

            Elma kırmak                                                   elma toplamak

            Eli tabancalı                                                    kavgacı

            Eşeğini gölgeye bağlamak                                işini bilmek

            Feylini tanımak                                                denemek

            Feril feril yanmak                                             kanlı canlı

            Güçüzmek                                                      üzmek

            Gele gele geldik değirmene                              şimdi düşünme zamanı

            Geniş karınlı                                                   vurdum duymaz

            Göye taş atmak                                              yaramaz

            Gavgım gavgım gavgımak                                 yerinde duramamak,zıplayıp durmak

            İki deli bir akıllıya danışmak                              bir iş yapmadan önce soruşturmak

            İbrimlere çıkmak                                              çok öfkelenmek

            Kil alacak yörük gibi bakmak                            tereddüt etmek

            Kulunç kırmak                                                 omuza masaj yapmak

            Kırıklanmak                                                     oyalanmak

            Kapaksız                                                        olgunlaşmamış insan

            Keşkek olmak                                                 halsiz düşmek

            Kıblenin kırk olması                                         şaşırıp öfkelenmek

            Makaret satmak                                              kapris yapmak

            Laleci kesilmek                                               bıkıp usunmak

            Müzmehel olmak                                             ziyan olmak

            Ne eğlere gelir ne semere                                 işe yaramaz

            Od salmak                                                      fırını yakmak

            Oldu olacak kırıldı kör nacak                            olup bitene üzülmenin yararı yoktur.

            Pekmezini akıtmak                                         yaralamak

            Paçal etmek                                                   karıştırmak

            Sıvık sakızı                                                     yüzsüz utanmaz

            Söyelip kalmak                                               tek başına kalmak

            Sabahı diri tutmak                                           uyuyamamak

            Şeytan pabucu dikmek                                    kötü şeyler tasarlamak

            Tatavaya konuşmak                                        boş konuşmak

            Taban ocağa yapmak                                      ayakları ocakta ısıtmak

            Yağlarım eridi                                                 çok üzüldüm

            Yemeği ocağa vurmak                                     çömleği ocağa koymak

            Uruzlamaya gitmek                                         gözü kapalı gitmek

            Yıkık değirmende altı ay eylenmek                   zamanı boşa harcamak

            Yağmurlu günde tavuk sulamak                        boş işlerle uğraşmak

            Yuları ele vermek                                            başkasına buyruğuna girmek

            Yok yoksul kel öksüz                                     acınacak durumda olmak

            Yandı Kerimin arpa tarlası                               felakete uğramak

            Yeter ekmeğine düşmek                                 iflas etmek,çok fakirleşmek

            Zevk geçmek                                                 alay etmek-unutmak

            Zift ile şeytan tutmak                                      olmayacak işle uğraşmak

            Bal kuyusuna düşmek                                    şansı yaver gitmek

            Ayağa binmek                                                ayaklanmak

            Yalabık oynamak                                            şimşek çakması

            Talaşını çıkarmak                                            yaralayıp bağırsaklarını dışarı çıkarmak

            Karnında al pul olmamak                                 iyi niyetli

Gediz Tarhanası

 Yeteri kadar kırmızı biber, soğan ve arzu edildiği kadar  acı biber rendelenir. Buna un, yoğurt, nane, maya ve tuz ilave edilerek yoğrulur. Yoğrulan tarhana hamuru mayalanmaya bırakılır. 10-12 gün mayalanıp ekşiliği giden tarhana hamuru gölge bir mekana lokma lokma dökülür. Arada bir alt üst edilip az nemli hale gelinceye değin kurumaya bırakılır. Az nemli hale gelen tarhana ufalanır ve elenerek kurumaya bırakılır. Kuruyan tarhana bir yıl süre ile kullanılmak üzere bez torbalarda saklanır.

Pişirilmesi

Orta boy bir tencereye yeteri kadar su konup ılıması beklenir. Belli ölçüde tarhana ılıyan suya ağır ağır dökülürken bir yandan da sürekli karıştırılır. Karıştırma işlemi çorbanın kaynamasına değin sürdürülür. Bu arada başka bir kaba yeteri kadar yağ, domates, tuz ve birkaç diş sarımsak konarak iyice pişirilir. Bu karışım kaynayan çorbaya ilave edilerek servis yapılır. Son yıllarda Gediz tarhanasının ünü, ilçe sınırlarını aşarak tüm ülkeye yayılmıştır. Gediz’de üretilen tarhananın yıllık üretiminden onbeş tonluk kısmı ilçe dışında pazarlanmaktadır. 

Gediz Güveci

 Gediz güveci özellikle oğlak ve erkecin kaburga kısmından elde edilen parça etlerden yapılır. Etler yağlı kısımları alta gelecek biçimde güvece hiç su koymadan yerleştirilerek fırına sürülür. Bu arada domates, soğan, biber, salçalı su yeteri kadar tuz ilavesiyle kaynatılır. Bir buçuk saat fırında bekletilen güveç çıkarılır. Etler bu defa yağlı kısımları üste gelecek biçimde tekrar güvece yerleştirilir. Üzerini örtecek biçimde hazırlanan karışımdan ilave edilir ve tekrar fırına sürülür.Bir buçuk saat sonra fırından çıkarılan güveç, soğanla servise sunulur.

Sırık Kebabı

 Gediz’de sırık kebabı için güveçte olduğu gibi erkeç, ya da, oğlak tercih edilir. Kesilip içi temizlenen keçi sırığa birkaç çivi yardımı ile sabitlenir. İçi ve dışı tuzlandıktan sonra kebap ocağının önünde hazırlanan çatal ağaç kazıklara yerleştirilir. Ancak bundan önce ocaktaki odunların iyice yanması ve kor haline gelmesi önemli bir ayrıntıdır.

Sırık kebabı en az dört, en çok altı saat boyunca ağır ağır çevrilerek iyice kızartılır. Kebap iyice kızardıktan sonra servis yapılır. Sırık kebabının en lezzetli kısmı, Gediz’de “barak” diye anılan çıtır çıtır kızarmış kısmıdır. Kebap kızarırken eriyip damlayan yağlar bir tepside toplanır. Gedizliler bu yağa ekmek batırarak yemeği çok sever.

 Gediz Höşmerimi

 Bir kilogram taze peynir derin bir kabda iyice ezilerek, üzerine yeteri kadar sıvı yağ, bir kase un, irmik ve bir paket kabartma tozu ilave edilerek, yoğrulmuş hamur kıvamına gelinceye değin pişirilir. Pişen karışım yağlanmış tepsiye yayılıp, kare biçiminde kesilir  ve fırına verilir.

Höşmerim fırındayken yedi su bardağı şeker ve altı su bardağı su ile hazırlanan şerbet kızarıp fırından çıkarılan höşmerimin üzerine ilave edilir. Şerbeti verilen höşmerim, kısık ateşte on beş yirmi dakika tekrar pişirilir. Soğumaya bırakılan höşmerim artık servise hazırdır

Kaynak: Çağlar Boyunca Gediz  (Eskigediz Belediyesi Kültür Yayınları)

395