1313 yılında yerleşime açılan Eskigediz, pek çok kez yangın,sel, deprem gibi afetlerin yıkımına uğrasa da bugün büyüleyici mistik havası ve tarih kokan mimari dokusu ile, ülkemizin seçkin tarihi kentlerinden biri olarak ziyaretçilerini bekliyor.

Eskigediz bu sıra dışı kimliği ile, pek çok bilim adamının adeta bir uğrak yeri haline gelmiş, yapılan akademik çalışmalar sonunda da, kentsel, doğal ve arkeolojik sit alanı kapsamına alınmıştır.

Antik Kadoi kenti kalıntılarının bulunduğu Asarardı Bölgesi, ikinci ve üçüncü derece arkeolojik alan olarak korunmaya alınmıştır. 111 adet yapı, kentsel sit ve mimarlık örneği olarak seçilmiştir. Bu konudaki çalışmalar halen sürmekte ve bu sayının en az iki katına çıkması beklenmektedir.

Bunun yanında 10 çeşme, 11 cami, 4 köprü,3 çamaşırhane,1 su yolu,1 su kemeri,1 su deposu ve askeri binalar da aynı kapsamda koruma altına alınmıştır. Hacı Baba Köyü'ndeki mezarlık ve içindeki türbe ile Akçaalan Kasabası’ndaki Karadonlu Cihan Baba Türbesi de dinsel ve kültürel değerler olarak koruma altına alınan, ata yadigarı yapılar arasındadır.

Bu gün Eskigediz, Gedizliler'in adeta canlı fotoğraf albümü gibidir. Çünkü onların her sokak ta her ev’de her çeşme ve camide yaşanmış ve belleklerine kazınıp silinmeyen bir anısı gizlidir.Gedizli olmayanlar içinse burası, tarih ve hüzün kokan, bir açık hava müzesidir adeta. Salur Mahallesi’nde bir antik çağ ustasının elinden çıkan bir yapıtın, bin yıl sonra, bir Türk ustanın eliyle başka bir yapıya can verişini gözleyebilir, antik Kadoi kentine ait buluntuları görüp, dokunabilirsiniz. Topcu Kayası’ndan her şeye rağmen ayakta kalabilen bu bahtsız kenti ve kanyonun sıra dışı vahşi güzelliğini kuş bakışı izleyebilir, kentin ve Gediz Çayının sesini dinleyebilirsiniz.

 Çamlı Çeşme

 Mihrioğlu Dağı,  Gediz’in en ünlü anıt ağaçlarından biri olan yaşlı bir kara çama ev sahipliği yapar. Yaşını kimsenin bilemediği bu kara çam, sert kuzey rüzgarlarının etkisiyle sadece bir yöne doğru büyümüş ve ortaya insanda hayranlık duyguları uyandıran güzellikte bir çam ağacı görüntüsü çıkmıştır. Daha sonra Mihrioğlu Ailesi bu çam ağacının altına bir çeşme yaptırınca, çam ile çeşmenin adı birlikte anılır oldu.

Çamlı Çeşme eski Kütahya-Gediz karayolu üzerinde, Eskigediz’de 7 km uzaklıkta, çevreye hakim bir tepe üzerindedir. Burası, özellikle yazın kavurucu sıcağında esen serin rüzgarları, doyumsuz manzarası ve çeşmesinin soğuk suyu ile ünlüdür. Bundan yarım yüzyıl öncesinin bayramlarında, otobüsler buraya Çamlı Çeşme Seferi düzenlerdi. Çamlı Çeşme günümüzde de kendisine bir değişiklik yaratmak isteyenlerin uğrak yeri olmaya devam etmektedir.

Çamlı Çeşme Piknik Alanı’nın sırlarla dolu bir geçmişinin olduğu pek bilinmese de, bu alanın Antik Çağ’da bir Roma yerleşimi olduğu, çevrede bulunan pek çok antik yapı elamanından

 Kayacık

 Eskigediz’in sosyal yaşamında çok özel bir yeri olan Kayacık, Eskigedizlilerin hem çamaşırhanesi, hem hıdrellez bayramının coşkuyla kutlandığı bir mekan olma niteliğini, yakın zamanlara kadar korumuştur. Eskigediz’e sadece 2 km uzaklıkta olan Kayacık, kireçsiz ve iyi içimli suyu ile ünlüdür. 1941 yılında Karapınar kaynak suyu Gediz”e bu bölgeden getirilmiştir.

 

Kaynak: Çağlar Boyunca Gediz  (Eskigediz Belediyesi Kültür Yayınları)

396